2015 yılında Alman ve Türk devletleri ortak bir organizasyonla TKP/ML operasyonu adı altında 10 devrimciyi tutukladı. Bu operasyon partimiz TKP/ML’yi tıpkı faşist Türk devletinin tanımladığı gibi “terör örgütü” olarak tanımlamayı hedeflemiştir. Partimiz kuruluşundan itibaren tüm Avrupa’da politik faaliyetler yürütmektedir. Partimizin faşist Türk devletini yıkmak Yeni Demokratik Devrim, Sosyalizm ve devamında komünizmi inşa etme olduğunu kurulduğu 1972’den beri açık bir şekilde ifade etmektedir. Bu uğurda yüzlerce şehit vermiş, on binlerce militan ve kadrosu hapishanelere girmiştir.
Partimiz İbrahim Kaypakkaya yoldaşın inşa ettiği devrimci-komünist bir çizgiye sahiptir. Halk Savaşı Stratejisiyle iktidarı almak üzerine kurulu bir mücadele hattı söz konusudur. Silahlı mücadeleyi 5 yıl öncesine kadar değil tam 48 yıldır savunan partimiz Faşist Türk devletinin baş hedeflerinden birisi ola gelmiştir. Şimdi Alman emperyalizmi, uşağı olan faşist diktatörlüğün politik gerekçelerine dayanarak partimizi açık şekilde hedef yapmaktadır.
Emperyalist-kapitalist sistem devrimci faaliyetleri, silahlı mücadeleyi hedefine koyarak işçi sınıfını, ezilen halkları ve ulusları çaresiz bırakmak istemektedir. Bu eksende saldırıları düne göre daha pervasız, kendi hukuklarını çiğnemekten çekinmeyen bir muhtevadadır.
Alman emperyalizminin partimizi hedef alan soruşturması, yargılama çabaları 5 uzun yılın sonunda artık bitme aşamasına gelmiştir. Davada hem komünist ve devrimcilerle ilgili hem de partimize yönelik karar açıklanacaktır.
Bu davanın meşru olmadığı, partimizin uyduruk hukuki gerekçelerle ve emperyalist-kapitalist sistemin politik çıkarlarıyla birlikte hedefe konmasının partimiz, ilerici kamuoyu, demokratik güçler ve ezilen halkların tarihsel çıkarları nezdinde bir karşılığı olmayacaktır. bunu şimdiden ilan ediyoruz. Ancak her cepheden mücadeleyi yükseltmek, devrimci mücadelenin komünist dünya görüşünün ve işçi sınıfının önderliğinde iktidar mücadelesinin haklı ve meşru olduğunu açık şekilde haykırma sorumluluğu vardır. 5 yıl boyunca gerek uluslararası düzeyde gerek Alman ilerici kamuoyunda ve gerekse de demokratik göçmen örgütleri nezdinde ciddi bir duyarlılık ve mücadele dinamiği oluşmuştur. Davanın bu son aşamasında bu desteğin daha güçlü gösterilmesi oldukça önemlidir. Her durum ve koşulda partimiz bulunduğu her yerde sınıf mücadelesini sürdürecek, çalışmalarına ara vermeksizin komünizm davasına bağlılığını gösterecektir.
Bu inanç ve kararlılıkla tüm ilerici kamuoyunu selamlıyoruz. Emperyalist kapitalist sistemlerin bir bütün saldırılarına ve özelde Alman emperyalizminin ve Faşist Türk devletinin devrimci mücadeleye yönelik bu dava dolayısıyla gerçekleştirdiği saldırısına karşı mücadelede daha kararlı olmaya devam edeceğimizi ve ilerici kamuoyunu 28 Temmuz’da Münih’te açıklanması beklenen kararı protesto etmeye ve mahkeme önünde devrimci ve komünist mücadeleyi savunmaya davet ediyoruz.
TKP/ML-YURT DIŞI KOMİTESİ
(Temmuz 2020)
