24 Nisan 1972 `de Vartinik Mezrasında İbrahim Kaypakkaya`nın bir grup yoldaşıyla kurduğu TKP/ML ( Türkiye Komünist Partisi/ Marksist Leninist) in kuruluşunun 45. yılı sebebiyle, ikk-online.org sitesinde TKP/ML MK tarafından yapılan bir açıklama yayınlandı.
Açıklamada şunlara yer verilmekte;
” Türk, Kürt ve çeşitli milliyetlerden emekçi halkımız;
Tarihin son kırk beş yıllık diliminde, insanlığın sınıfsız topluma yürüyüş kolunun ülkemizdeki öncülüğünü, önderliğini ve rehberliğini üstlenme misyonuyla savaş yürüten partimiz; geleceğe umutla bakmak ve mücadeleyi büyük bir şevk ve inançla sürdürmek için, daha çok neden biriktirmenin haklı gururunu yaşamaktadır.
Önder yoldaş İbrahim Kaypakkaya elinde kırma, bir grup yoldaşıyla çıkarken bu yola, yürüyüşün çetin ve bir o kadar da zorlu olduğunu biliyordu. O, döneminin diğer devrimci önderlerinden farklı olarak savaşın kısa ve zaferin sanıldığı gibi yakın ve kolay olmadığının farkındaydı. O gözbebeği gibi koruduğu partimizin 45 yıllık yürüyüşüne tanıklık edemedi. Ama biliyordu ki kanıyla suladığı tohum mutlaka filizlenecek, fidan olup serpilecek, ardıllarınca leke sürülmeden ileriye doğru yol alacaktı.
O Marksizmin evrensel yasalarını ülkemiz gerçekliğinde somutlayıp, hedefleri ve amaçları ortaya koyarken şunu biliyordu ki bu teorinin yaşam bulması, revizyonizmden, reformizmden ve Marksizm-Leninizm-Maoizm karşıtı tüm ideolojilerden arındırılmış bir KP’nin kuruluşu ve varlığı ile mümkün olacaktı. Devrimin programı ete kemiğe ancak komünist bir önderlikle bürünecekti. O TKP/ML’yi bu ruh ve inançla kurdu.” denilen açıklamanın devamında ise,
“Yenilgi ve gerileme süreçlerinin en büyük kaybı sayısal değil düşünsel plandadır. Niceliğin yenilgisi geçicidir ama nitelik kaybedildi mi yeniden kazanılması hiç de kolay değildir. Her türlü başarısızlık ve yetmezliğin ilk kemirdiği yer ideolojimizdir. Kendine güven yitimiyle hızlandırılan sürecin varacağı yer başkalaşımdır.
Bu yüzden emperyalist-kapitalist sistemin asıl derdi ve amacı, fiziki olarak yok etmeyi başaramayacağı komünist nüvenin içine nüfuz etmektir. Bin bir kılık ve yaklaşımla ortaya çıkan her türden sapma, her türlü revize etme çabası ve girişimin, ideolojik kampanya ve fiziki saldırıların asıl amacı komünist çizgiyi ve onun üzerine inşa olan örgütünü tasfiye etmeye çalışmaktır. Komünist saflardaki tasfiye virüsü buradan beslenmekte, devrimci karakteri yiyip bitirmek istemektedir.
Partimizin 45 yıllık yürüyüşünde başta dört genel sekreterimiz olmak üzere ölümsüzlüğe uğurladığımız şehitlerimiz siyasal, ideolojik ve örgütsel tavırlarıyla her türden sağ ve sol tasfiyeciliğe, çizgimize ve programatik görüşlerimize yönelik her türden saldırıya karşı partimizin çizgisini büyük bir kıskançlıkla savunmuş ve yaşatmışlardır. Her düşenimiz, Aliboğazında şehit düşenlerimiz bugüne kadar yaratılan geleneğin takipçisi olmuş, bu geleneği kanlarıyla büyütmüşlerdir.
Böyle bir geleneğin bugünkü mirasçıları, bugünkü adanmışlarıyız. Bu misyonerlik manifestosunun ilk satırında; “durmadan, bıkmadan, yılmadan savaşmak” yazıyor, andımız bunu içeriyor. O halde lafı eğip bükmenin, “ama”lar “ancak”lar sığınağına gizlenmenin, “tamam da” diye bocalamanın sırası değil. Birileri öyle davranmadığı için partimiz var oldu, onlar ölümüne bir kavgaya tutuştuğu için mücadelemiz bugünlere taşınabildi.
Partimiz savaş içinde çelikleşecek, hatalarından savaş içinde arınacaktır. Bu yüzdendir ki sorunlarımızın çözüm anahtarını savaş içinde arayıp bulacağız. Sınıf mücadelesinin tayin ettiği görevlerimize dört elle sarılacak, partimizin irade ve eylem birliğini koruyacak ve parti çizgimizin etrafında kenetleneceğiz.
Türkiye Komünist Partisi/ Marksist Leninist’in 45. yaşı kutlu olsun!” denilerek bitirilmekte.
http://ikk-online.org/tkpml-mk-kurulusumuzun-45-yilinda-marksist-leninist-maoist-ideolojinin-sarsilmaz-kalesine-san-olsun.html