İsviçre`de İşçi Sınıfı, Grevlerle Haklarını Arıyor!
Sınıf Dayanışması Günün Kaçınılmaz Görevidir!
İsviçre’de özellikle 2015 ve 2016 yıllarında ,değişik kantonlarda ve iş alanlarında gerçekleştirilen grevlerle, geniş bir kesimin gündemine girmeyi başaran işçi sınıfı eylemlilkleri, 2017 yılı itibariyle de yeni grevlerle devam etmektedir. Özellikle 3 değişik iş kolunda, suan itibariyle gerçekleştirilen grevler, çeşitli eylemliklerle kamuoyunda destek görmeye başlamıştır. Federasyonumuz İTİF’in de grevdeki işçiler ve üye oldukları sendikaların öncülüğünde düzenledikleri yürüyüşlerde aktif şekilde yer alması günün kaçınılmaz zorunluluklarından birtanesidir.
FRİBOURG:
Bilindiği gibi isviçrede özellikle son yıllarda kamuya ait olarak hizmet veren birçok hastahane ve hastahane bünyesinde hizmet veren yan kurumlar, özelleştirme saldırısıyla yüzyüze kalmış durumdaydı. Bu özelliştirme politikası, özellikle 2017 yılı itibariyle başta Zürich şehrindeki hastahaneler olmak üzere. birçok bölgede pratik hayatta yansımasını bulmuş durumda. Hastahanelerin adım adım özelliştirilmeye çalıştırılması, özellikle hastahane bünyesinde hizmet veren yemekhane-çamaşırhane-temizlik gibi yan sektörlerde hayata geçirilmek istenmektedir. Bunların en bariz örneklerinden birtanesi de Fribourg kanton hastahanesinde çamaşırhane bölümünün özelleştirilme saldırısıdır. Çamaşırhanenin özelleştirilmesi demek burada suan itibariyle çalışmakda olan 30 işçinin tamamının 2018 yılı itibariyle işten atılması anlamına gelmektedir. Kanton hastahanesi bünyesinde hizmet veren Çamaşırhane 2018 yılından itibaren özelleştirilmek istendiğinin haberinin alınmasıyla birlikde Sendika temsilcileri ve hastahane yönetimi arasında çeşitli görüşmeler yapılmışdir. Yapılan görüşmeler hiçbir sonuç vermeyince çamaşırhanede çalışan 30 işçinin tamamı 12 Haziran itibariyle Grev kararı almışlardır. Küçük çaplı olmasına rağmen, basında kendisine yer bulan bu grev kararını desteklemek için, başta yerel sol gruplar olmak üzere, sendıklar ve Federasyonumuz İTİF çalışanları harekete geçmişlerdir. Grevin ikinci günü olan 13 Haziranda yapılan eyleme ilginin yoğun olması ve bu eylemin başında kendisine yer bulması hastahane yönetimini tedirgin etmiş olacakki aynı gün sendika temsilcileriyle görüşme teklifinde bulunmuşlardır. Yapılan görüşme sonucunda geçici olarak bir anlaşmaya varılmıştır. Bu anlaşmayla birlikde Çamaşırhane işçilerinin hiçbir koşulda işlerini kaybetmeyecekleri garantisi alınmıştır. İkinci önemli bir nokta ise çamaşırhanenin 2018 yılından itibaren nasıl bir şekilde yürütüleceğine dair olmuştur. Bu konu noktasında da bir komisyon kurulmuş ve bu komisyon 3 aylık bir süre içerisinde bir rapor hazırlamakla görevlendirilmiştir. Çamaşırhanenin önümüzdeki 10 yıl süre içerisinde hangi koşullar altında-nasıl bir şekilde hastahane bünyesinde yürütülebileceği hazırlanan bu rapor sonrasında karara bağlanması öngörülmüştür.
WAADT (Lozan):
Kendi alanında(Laboratuvar aletleri-bio teknoloji) dünyanın en büyük sermaye ve üretim gücüne sahip olan amerikan Holdingi Thermo Fisher’in fabrikalarından bir taneside ışviçre‘nin Waadt Kantonunda bulunmaktadır. Bu fabrikada toplamda 165 işçi çalışmaktadır. Firmanın 2017 yılında aldığı kararla üretimin büyük bir bölümünün Çek Cumhuriyetine taşınması öngörülmektedir. Bu kararın nedeni olarak „üretim giderlerinin artması ve bununla birlikte iş hacminin daralması, var olan net gelirin azalması “ vb bilindik nedenler sıralanmıştır. Halbuki UNİA Sendikasının verilerine göre Thermo Fisher Holdinginin satış gelirleri 2012-2016 yılları arasında %46 civarında bir artış göstermiştir. Aynı süre içerisindeki kar miktarı ise %70 civarında artmıştır. Bu nedenledirki, öne sürülen nedenlerin gerçeklikle uzakdan yakından bir alakası bulunmamaktadır. Bu kararın hayata geçirilmesi durumunda, suan bu fabrikada çalışmakta olan 165 işçiden 106’sı işini kaybetmekle yüzyüze kalacakdir. Bu kararın işçiler tarafından duyulmasıyla birlikte geçtiğimiz nisan ayında greve çıkan 165 işçinin hepsi, yoğun bir şekilde protesto eylemlerinde bulunmuşlardı. Bu grev 6 gün sürmüş ve firma yetkililerin sendikayı muhattap alıp görüşme taleplerinin yerine getirilmesiyle birlikde greve son verilmişdi. Lakin bugüne kadar sürdürülen görüşmelerin işçilerin taleplerini karşılayacak düzeyde ilerlememesiyle birlikte, 20 Haziran 2017 tarihi itibariyle 165 işçinin büyük bir çoğunluğu tekrardan süresiz grev kararı almışlardır. Suan itibariyle grev yapılan eylemliliklerle devam etmektedir.
TESSİN
Bir diğer Grev kararı da 26 Haziran 2017 tarihi itibariyle Tessin Kantonunun Locarno golünde faaliyet gösteren „Schiffahrtsgesellschaft Navigazione Lago Maggiore NLM“ çalışan 34 işçiden geldi. NLM firmasının özellikle firmanın giderlerini düşürme ve kar oranının arttırılıp daha kazançlı bir firma görünümüne kavuşma isteği politikasının doğrudan yansımasının sinyalleri, 34 işçinin işine Aralık 2017 itibariyle son verileceğini açıklamışıyla gerçek yüzünü göstermisdir. Bu kararın hiçbir haklı tarafının olmadığının bilincinde olan ve işine son verilen 34 işçinin hepsi 26 Haziran itibariyle grev kararı almışlardır. Bölge halkının yoğun desteğinide alan grevdeki işçiler kararlı bir şekilde işlerini geri istiyorlar.