Kimyasal silah iddialarının araştırılması gerektiğini dile getirmesi üzerine faşist TC devleti tarafından hedef gösterilen Adli Tıp uzmanı ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan soruşturma kapsamında 26 Ekim’de İstanbul’da göz altına alınarak Ankara’ya getirildi.
Ankara savcılıkta ifadesi alınan Şebnem Korur Fincancı Ankara adliyesine çıkarılarak tutuklandı.
Kimyasal silah kullanımına dair yaptığı açıklamalar “örgüt propagandası” yaptığı gerekçe gösterilerek tutuklandı.
Faşist TC devleti tarafından Irak Kürdistanı’nda Zap, Avaşin ve Metina gerilla alanlarına yönelik başlattığı saldırılarda ilerleme kaydedemeyen ve gerillanın güçlü direnişiyle karşılaşan faşizm çareyi kimyasal silah kullanmakta bulmuş. Ve bu kimyasal saldırıda 17 Gerilla ölümsüzleşmiştir.
Yapılan bu kimyasal saldırılara karşı dünyanın bir çok ülkesinde yoğun tepki ve protestolar yapılmış olması ve halen tepkiler çığ gibi büyümeye devam etmesi üzerine Türk devleti dünya kamuoyunda ciddi teşhir olmuştur.
Türk devleti bu teşhirin giderek büyümesinin önüne geçmeye çalışmasının Yarattığı çaresizlikle duyarlı tüm kesime saldırarak sindirmeye çalışmaktadır.
Cumhurbaşkanın açıklamasının ardından, Adalet bakanlığı TTB, TMMOB gibi kurumların başındaki “Türk” kelimesinin iptali ve buralardaki yönetimde olanlara ise gerekli adımlar atılacağı sözleri devletin girdiği çıkmazın açık beyanı şeklindedir.
Bir taraftan tüm muhalif basın emekçileri tutuklanırken diğer taraftan Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasıyla başlayan dayanışma mesajları ve açıklamaları da giderek büyümekte.
Bizlerde Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak, bu anti demokratik faşizan saldırılara karşı ortak duruş sergileyerek sesimizi daha fazla çıkartmalı ve gerçekleşen eylemlere aktif katılarak, yaygın protesto eylemleri örgütlemeliyiz.
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir.