HABER-YORUM :Türk devleti makam araçlarında, lüks makam araçlarında ve uçak filosunda dünyada bir numaradadır. Yaklaşık 125 bin makam aracına sahip olan Türk bürokrasisi, “itibardan tasarruf olmaz” diyerek makam araç sayısını sürekli arttırıyor. Makam araçlarında Japonya 10 bin, Almanya 9 bin ve Fransa 8 bin gibi rakamlarla devletler arası ilişkide zayıf ve itibarsız bir konuma Türk devleti karşısında düşmüş durumda. Bu konuda en girişken olan ise Cumhurbaşkanlığıdır.
Yaklaşık 20 yıl önce 2 olan lüks makam aracı sayısı bugün 268 olmuştur.Uçak filosu ise 16 rakamını bulmuştur.
Halk sağlığının büyük tehdit altında olduğu bu süreçte dahi Cumhurbaşkanlığı yeni araç ihaleleri açmaktan geri durmuyor. Bir yandan halka yönelik bağış kampanyaları ile milyar tl’ler toplanırken, diğer yandan milyon dolarlık araç ihaleleri açılmaya ve makam aracı alımlarına devam ediyor. Virüs salgının yayılarak devam ettiği süreçte Cumhurbaşkanlığı’nın boş kalan garajlarına 14 yeni araç takviyesi için ihale açıldı. 2019 model olma şartı konulan araçların, 9’u binek araç, üçü minibüs, iki tanesi de kamyonet olarak talep edildi. Bu araçların kiralanacağı şirketin şoför temini de şartlardan birisi olarak ifade edildi. Aynı şekilde Meclis destek hizmetleri başkanlığı da Cumhurbaşkanlığı ile adeta yarış halinde 27 aracın kiralanması için ihale açmıştır. Devlet bütçesinden karşılanacak bu ihale masrafları, devletin bürokrasisi ve siyasi temsilcileri için sınırsız olanaklara sahipken, halkın çıkarları içinse boş kasalar gösterilmektedir. Halkın soygun ekonomisi ile yönetilmesine dayalı faşist diktatörlük, bürokrasisi ve siyasi temsilcileri için lüks ve sefahat koşullarının sağlanmasına dayalı bir ekonomi-politiğe de sahiptir. Bu onlaraçısından “ulusun ve halkın” itibarı için yapılmaktadır. Ancak halkın salgından kırılması, yoksulluk ve sefalet koşullarında yaşaması için bu itibar onlar için gerekli ve zorunludur.