ABD’nin New York şehrinde başlayan, Hakan Atilla’nın yargılandığı davada itirafcı olmayı kabul ederek mahkeme heyetine yaptıklarını anlatmaya başladı.
İran’a yönelik Amerikan yaptırımlarını Amerikan finans sistemini kullanarak ve Türkiye’de hükümet yetkililerinden yardım alarak delme suçlamasıyla görülen davada, son anda sanık sandalyesinden tanık sandalyesine ‘transfer’ olan İranlı işadamı Reza Zarrab ifade veriyor.
Rıza Zarrab ifadesinin başında, savcılık makamıyla yaptığı işbirliği kapsamında üç yükümlülüğü olduğunu söyledi. Bunları, “Tam olarak doğruyu anlatmak, Amerikan hükümetiyle işbirliği yapmak ve bundan sonra suç işlememek” olarak sıraladı.
Yaptırımlar nedeniyle İranlıların petrol ve doğalgaz gelirlerini ve bu geliri uluslararası ödemeler için kullanamadığını belirten Zarrab, davanın artık tek tutuklu sanığı olan eski Halkbank genel müdür yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’yı ‘Halkbank’ya yaptırım kurallarını en iyi bilen kişi’ olduğunu söyledi.
Zarrab, Aktif Bank’ta hesap açma yönündeki ilk girişiminin ‘İran’la iş yapanların özel izin alması gerektiği’ gerekçesiyle reddedildiğini, genel müdürle görüşmesi sonrasI ‘5-10 milyon euroluk’ bir hesap açtığını söyledi. Zarrab, Aktif Bank kendisini ilk başta reddedince, eski AB bakanı Egemen Bağış’tan yardım aldığını açıkladı.
Zarrab Aktifbank’la ilişkisinin 2012’de kesildiğini, bu noktadan sonra Halkbank’a yöneldiğini söyledi. Zarrab, dönemin Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan’ın, ‘eşi Ebru Gündeş’in çok ünlü olması ve bu nedenle kendisinin de göz önünde bulunması’ nedeniyle birlikte çalışmayı başta reddettiğini söyledi. Zarrab, bu noktada dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’dan yardım aldım. Karşılığında Çağlayan’a 45-50 milyon euro rüşvet verdim. Buna diğer para birimlerinden verdiğim paralar dahil değil.