Avrupa’da faaliyet yürüten gençlik örgütü Partizan Gençlik İnisiyatifi/Marksist Leninist Maoist (PGİ/MLM), Almanya’da düzenlenen festivalde gerçekleştirilen “oryantal” gösteriye ve son süreçte yaşanan tartışmalara ilişkin bir açıklama yayınladı. “Devrimci değerlerin her deformasyonu, her liberal küçük burjuva savruluş ve sınıfa yabancılaşan devrimcilik formu çürümeye-çürütmeye mahkumduru, her liberal küçük burjuva savruluş ve sınıfa yabancılaşan devrimcilik formu çürümeye-çürütmeye mahkumdur” diyen PGİ/MLM’nin açıklaması şu şekilde;
“23 Kasım 2019 tarihinde ATİK’e bağlı “Yeni Demokratik Gençlik” isimli gençlik örgütünün aynı zamanda devrimci bir sanatçı olan devrim şehitlerimizden Yetiş Yalnız’a atfen düzenlediği kültür-sanat etkinliğinde sergilenen oryantal dans gösterisi vesilesiyle gündemleşen tartışmaya dair Avrupa’daki gençliğin devrimci öncüsü PGİ/MLM olarak bizim de sözümüz var.
Öncelikle uğruna yaşamlarını tereddütsüzce ortaya koyan devrim ve komünizm şehitlerine karşı, onların devrimci kültür-sanat anlayış ve geleneklerine karşı bir konumlanışla, küçük burjuva liberal solculuğunun ve kültür sanat anlayışının basit bir tezahürüyle yüzyüze olduğumuz gerçeğinin altını çizmeliyiz. Sözümona dans adına sergilenen pespayeliği estetize etmeye, adeta politik bir tutum ve protesto olarak meşrulaştırmaya, devrimci kurum ve çevrelerden gelen eleştiri ve protestoları yavuz hırsız misali bastırmaya ve hiç de aslı olmadığı halde homofobik suçlamaları ve halkın demokratik kültürünü (Arap halkının oryantal dansı!) reddedenler olarak aşağılama çabalarına ibretle tanık olduk. Kendi problemli dejenere pozisyonunu sorgulama ve mütevazi bir tutumla özeleştirel yaklaşım gösterme yerine sergilenen rezaletin böylesine üst perdeden ve saldırgan bir üslupla savunulması gelinen aşamada içinden geldikleri devrimci-kültürel geleneğe ne denli yabancılaşıldığını ortaya koyması bakımından ibret vericidir.
Kuşkusuz ki ne sanat yalnızca sanattır ne de dans yalnızca dans olarak ele alınabilir. Hangi sınıfa ait olduğu ve hizmet ettiğinden bağımsız olarak; tarihsel, siyasal ve ideolojik bağlamlarından soyutlanarak ele alınan her estetik ve sanat pratiği, sergilendikleri ortamlarda daima sistemin ve verili kültürel-ideolojik değerlerinin yeniden üretimine hizmet ederler. Sözünü ettiğimiz yeni tasfiyeci çevrenin pratiği de tam böyle olmuştur. Devrimci kültür ve geleneklerden böylesine hızlı bir kopmanın ve yabancılaşmanın, liberal yozlaşmanın resmini acıyla izliyoruz. Yine kuşkusuz biliyoruz ki yaşanan sadece kültür-sanat alanındaki bir savrulmayla açıklanamayacak denli ciddi ve köklü bir sorunu açığa çıkarmış bulunuyor. Kültür-sanat adına sergilenen bu rezaletin arka planında köklü bir ideolojik-politik yozlaşma, devrimden ve devrimci sınıf kültüründen, proletarya siyaseti ve geleneklerinden hızlı bir uzaklaşma bulunuyor. Devrimci gelenekler ve sınıf kültürü yerine, post-modern bir solculuk siyaseti; feminizm, liberal-reformcu solculuk ve marjinal grup ve kesimlerin, “ötekiler” denilen bütün mağdur kesimlerin şekilsiz siyaseti ve temsiliyeti ikame ediliyor.
Büyük çoğunluğu devrimci geleneğimizin ve Partizan gençlik kültürünün içinde yoğrulmuş olan gençlik kitlesinin, tasfiyeci sol liberal çevrenin kendini kültür-sanat alanında yansıtan yoz ve dejenere savruluşuna ve esasında temeldeki siyasal savrulmaya tavır koyarak layık oldukları ve hak ettikleri Kaypakkaya yoldaşın devrimci militan sınıf çizgisiyle ve onun devrimci kültür sanat anlayışıyla yeniden buluşmalarının tam zamanıdır. Bu kendini devrim ve sosyalizmin sınıf çizgisiyle, onun kültürel-geleneksel değerleriyle ve Kaypakkaya yoldaşın devrimci kültürüyle özdeştirip-tanımlayan bütün gençliğin hem görevi hem de ertelenmemesi gereken devrimci sorumluluğudur. Tasavvur ettiğimiz sınırsız sınıfsız özgür bir dünya yani komünist toplum ütopyamız, küçük burjuva liberal akımların eksenindeki sistem içi yaklaşım ve siyasal duruşla değil sadece ve sadece gençliğin tutarlı anti-emperyalist, anti-kapitalist militan mücadelesini büyütmekle; devrimci sınıf çizgisi doğrultusunda bir devrimci gençlik ve hareketini yaratma perspektifiyle gerçek anlamını bulabilir.
Devrimci değerlerin her deformasyonu, her liberal küçük burjuva savruluş ve sınıfa yabancılaşan devrimcilik formu çürümeye-çürütmeye mahkumdur.
Yaşasın proletaryanın devrimci sanat-kültür ve geleneği!
Eleştir,mahkum et,isyan et!
Yozlaşmaya ve çürümeye karşı isyan etmek meşrudur!
Partizan Gençlik İnisiyatifi/Marksist Leninist Maoist(PGİ/MLM)“