ULUSLARARASI EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 8 MART’DA; SÖMÜRÜYE, ŞİDDETE, BASKILARA, TACİZE, TECAVÜZE, EŞİTSİZLİĞE KARŞI SOKAĞA, EYLEME, ÖRGÜTLENMEYE!
Kadın olmanın zor olduğu bir dünyada yaşıyoruz… KADIN olmak; emperyalist-kapitalist ve gerici sistemlerde daha doğarken hayata yenik başlamaktır. İçinde doğduğumuz erkek egemen sistemde, babanın kızı, abinin kız kardeşi, kocasının karısı, çocuğunun annesi varlık gerekçesi olarak görülmekte ve öğretilmektedir.
Ve biz KADINLAR bir 8 Mart’a daha girerken ‘Eşitlik’ hala kağıt üzerinde olmanın dışına çıkamamıştır. Kadına yönelik şiddet ve cinayetler dünyanın her bir köşesinde artmıştır. Kadınların yılların mücadelesi ile elde ettikleri haklar tekrardan AB’deki gelişmekte olan sağcı hükümetlerin sosyal hak gaspları ile geri alınmakta ve kadınlar daha fazla ev işine hapsedilmeye çalışılmakta, kendi bedenleri üzerindeki hakları gasp edilmektedir. Emekçi kadın ve erkekler arasındaki gelir farkının yüzdesi giderek artmakta, emek sömürüsü katmerleşerek devam etmektedir ve emekçi kadınlar sınıfsal sömürüye en fazla maruz kalanlardır. Gelişen yoksulluk ise KADINLARI ve öncelikle emekçi göçmen kadınları vurmaktadır.
Emperyalist–kapitalist sistem sömürü, inkar ve saldırganlığa dayalı çarkları içerisinde, dünya halklarını azgınca sömürmekte, kendi çıkarları için haksız savaşlar çıkarmaktadır. Bu durumdan en çok zarar gören, savaş ganimeti olarak kullanılan, toplu tecavüze uğrayan, göç etmek zorunda kalan yine KADINLARDIR.
Fakat tüm bunlara karşı; bu yıl da binlerce kadın sokakları ve alanları zapt ederek 8 Martı karşılayacaklar. 100 yılı aşkın bir mücadele geleneğine sahip çıkarak EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK, ÖRGÜTLÜ MÜCADELE sloganları ile bir kez daha alanları dolduracaklardır.
Dünyanın bir çok köşesinde yükselen ulusal ve sosyal kurtuluş mücadeleleri kadın kitlelerinin sömürü ve inkara dayalı köhnemiş gerici sistemden kopuş isteğini bize göstererek umut vermektedir. Özgürleşmek için sosyal kurtuluş mücadelesinde özneleşmesinin örnekleri ve gelişmeleri kadın mücadelesine derinlik katmaktadır.
Dünya çapında kadınlar; erkek egemenliğine boyun eğmeyerek, alanları tüm zor ve dayatmalara rağmen terk etmeyerek, kadın hakları için grevler örgütleyerek, kadına yönelik şiddete, ırkçılığa karşı mücadelede tavizsiz ve kararlı bir şekilde durmaya devam etmektedir. Ulusal ve sosyal kurtuluş mücadelelerinde, emperyalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı Latin Amerika’dan Hindistan’a, Filistin’den Türkiye’ye, Filipinler’den Rojava’ya en ön saflarda savaşan kadınlar mücadelemize ilham olmaktadır. Sınıfsız, eşit ve özgür bir yaşam için haklarımızı sokaklarda, meydanlarda, yaşamın her alanında örgütlü mücadele ile zaptetmemiz; zorunludur, gereklidir, ihtiyaçtır. Öyleyse BIZ KADINLAR ; Düşlerimiz, İddialarımız ve özgürlüğümüz için yaşamı MOR ve KIZILA boyayacağız!
- Eşit işe eşit ücret için…
- Irkcılığa, Faşizme ve Seksizme karşı mücadele etmek için…
- Sömürüye ve Zulme karşı Mücadele etmek için…
- Patriarka ve kapitalizmin mutlu evliliğini alaşağı etmek için…
- Tacize, tecavüze, kadın katliamlarına, savaşa, beden ve emek sömürüsüne, doğanın yağmasına, homofobiye, her türden gericiliğe karşı mücadele etmek için
- Geleceği bugünden kurmak, öfkemizi örgütlülüğe dönüştürmek ve kolektif kadın kurtuluş bilincini inşa etmek için …
- İnatla, cesaretle ve cüretle, yaşamın olduğu her yerde direnmek için…
- Göğün yarısı olarak, mücadelenin öznesi olmak icin…
KADINLAR ALANLARA, SOKAĞA, ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE!
Jin, Jijan, Azadi! -Kadın, Yaşam, Özgürlük!
MOR-KIZIL KOLEKTİF, Mart 2019
Düşlerimiz, İddalarımız ve özgürlüğümüz için yaşamı mor ve kızıla boyayacağız!