İsviçre`de Kadınların Eşitsizliklere Karşı Grevi;
Yüzbinler Alanlarda Buluştu!
İsviçrede emekçi kadınlar her türden eşitsizliklere karşı güncel somut taleplerle Genel Grev örgütlenmesiyle alanlara çıktılar. İsviçre tarihinde görülmemiş bir kitlesellikle katılımların olduğu eylemler, büyük şehirlerin yanısıra küçük yerleşim yerlerinde de gerçekleşti.
Kadın-erkek arasndaki ücret eşitsizlikleri, siyasal haklar, çocuk bakımı, doğum hakkı, kreş, vb. sosyal, ekonomik, siyasal yaşamın tüm alanlarındaki eşitsizliklere karşı en son 1991 yılında genel greve gidilmiş ve yaklaşık olarak 500 bine yakın bir kitle katılımı sağlanmıştı.
O günden bugüne, emperyalist metrapollerden biri olan, dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan İsviçre`de kadınların yaşadıkları eşitsizlikler hala devam etmekte, kısıtlı kimi gelişmeler olmuştur. Tam da tekelci kapitalizmin çıkarları gereği, kadın emeği üzerinden daha büyük sömürü ve emek gaspedilmesidir yaşanan.
Bugün İsviçre`de kadın-erkek arasındai ücret eşitsizliği % 20, emeklilik maaşlarında ise bu oran % 37 civarıda seyretmektedir. Evde görünmeyen emeğin sahibi olarak sömürüye tabi tutulan emekçi kadınlar, üretim ve hizmet alanlarının yanısıra, sosyal ve siyasal yaşamda da ağır eşitsizlikler yaşamaktadır.
28 yıl önce, 1991 yılında ücret eşitsizliği, doğum izni, vb. haklar için alanlara çıkan kadınların bu talepleri hala gücelliğıi korumaktadır. Daha önce doğum sonrası hemen işbaşı yapmak zorunda olan kadınlar, bugün sadece 3, en fazla 6 ay doğum iznine sahip durumdadırlar. Bu oran Avrupa ülkelerindeki en düşük oranlardan biridir. Ücretlerdeki eşitsizlikler ise olduğu gibi durmaktadır.
Uluslararası alanda gelişen ve organize olan kadın hareketlerinin gelişimi, bir çok ülkede olduğu gibi İsviçre`de de gelişmektedir. Esasta burjuva-femisnist hareketler öncülüğünde olsa da, genel kadın hareketlerindeki bu gelişmeler, siyasal, ekonomik, sosyal hak ve kimlik mücadelsine de ivme kazandırmakta ve gittikçe kitlesel hareket ve eylemleri gerçekleşmesine neden olmaktadır.
İsviçre`de gerçekleşen 14 Haziran Kadınlar Grevi de bu açıdan değerlendirilmelidir. Katılımın kimi kaynaklara göre 1 milyonu aşması, İsviçre tarihinde görülmedik bir kitlesellikte geçmesi, esasta eşitsizliklerin, sömürünün düzeyine olan itiraz iken, kadın hareketlerinin gelişimi ile de direkt bağlantılıdır.
Ülke genelinde büyük şehirlerin yanısıra, bir çok yerleşim yerlerinde gerçekleşen eylemler coşkulu, renkli ve ilgi çekici özellikleri ile gerçekleştirildi. Bir çok şehirde ulaşım ve eğitim alanlarında grev etkili olurken, toplu taşıma alanında ciddi aksamalara neden olmuştur.
Muhafazakar eğilimlere sahip, sağ ve ırkçı partilerin güçlü olduğu kanton ve yerleşim yerlerinde dahi onbinleri bulan katılımların gerçekleşmesi, kadınların yaşadıkları sorunların büyüklüğü, eşitsizliklere karşı mücadelenin ve tepkinin gelişeceğine işaret etmektedir.
Federal parlamentonun ücret eşitsizliklerine karşı hazırladığı önerge-planda yer alan,uygulamanın en az 100 kişinin çalıştırıldığı yerlerle sınırlandırılmasına karşı kadınların grev örgütleme çabası yoğunlaşmış ve bugünkü genel sahiplenmeyi yaratmıştır. Bundan sonra da kadın sorunsalı vegüncel talepleri eksenli politika ve çalışmaların-örgütlenmelerin daha da ciddiyetle ele alanması gerçeği önümüzde durmaktadır.
Eylemlere her ulus ve inaçtan, değişik politik düşüncelerden emekçi kadınların ve erkekleri katılım sağladığı (kimi yerlerde erkeklerin katılımı, organize eden feminist örgütlerce engellenmiştir) eylemler tam bir şenlik havasında gerçekleştirildi. Yürüyüşler, miting ve oturma eylemi şeklinde, kimi yerlerde ise 00:00`da değişik tarzda eylem ve etkinliklerle gerçekleştirildi.
Yürüyüşte ücret eşitsizliği, kimliğe yönelik saldırılar, şiddet, eğitim, annelik hakları, çocuk bakımı ve kreşler, daha uzun tatil, vb. talepler panart, döviz ,duvarlara yazılarıyla ve sloganlarla dile getirildi. Mor Kızıl Kolektif ve diğer göçmen kadın örgütlerinin yanısıra, İTİF ve PARTİZAN taraftarları da Zürih, Basel, Baden, Bern, Neuschatel, Biel, Lozan, Cenevre, La Caux de Fonds, St.Gallen, Fribourg, Luzern kentlerinde greve katılım sağladılar. Baden`de ana konusma metni nin okunmasi Mor Kizil Kolektif tarafindan gerceklestirildi. 160 bin katılımıyla en kitlesel eylem Zürih`te gerçekleştirilirken, 50 bin katılımla Bern, Basel, Lozan, Tessin, Cenevre, St.Gallen gibi büyük şehirlerde de eylem, büne değin gerçekleşen en kitlesel eylem niteliğindeydi. 1991 grevin`den kat be kat daha kitlesel gerçekleşen 14 Haziran Grevi, metropol emperyalist ülkelerde de işçi-emekçilerin sömürü hak gaspları, sosyal-siyasal hak gasplarını artışına paralel olarak tepki ve mücadelelerin giderecek artacağını göstermektedir. Demokratik-siyasal yapılanmalar ile göçmen demokratik kurumların bu gelişmelere uygun bir konumlanış içerisinde olması gereğini bir kez daha göstermiştir.
AHM-İsviçre