Yeni Yılı, Mücadelede Azim, Kararlılık ve Birlik Ruhu ile Karşılayalım!
Yoğun ve karmaşık, zorlu bir mücadele yılını ardımıza bırakarak, yeni bir yıla kapılarımızı aralarken, yeni umutlar yüklenerek yola çıkıyoruz 2018`e.
En zorlu anlarımızda dahi umutlarımızı diri tutarak, kol kola, geleceği kazanma inancıyla , karmaşık sorunlarımızı adım adım mücadele pratiğimizle iç içe aşacağımız bilinciyle hareket ettik/ediyoruz.
Emperyalist, kapitalist güçlerin dünya işçi sınıfı ve ezilenlere dönük yoğunlaşan kapsamlı saldırılarının arrtiği bir yılı geride bırakıyoruz.
Gerici emperyal güçler ve uşaklarının uluslararası alanda hegemonya savaşımının bölgesel düzeydeki uygulanışını bugün Orta-doğu`da en yalın haliyle görmekteyiz. Kan, katliam, gözyaşı, sefalet, göç, tecavüz, açlık,vb.. insanlık-dışı uygulamalar artarak devam etmektedir.
İnsanlığın, doğanın katledildiği, yok etmeye çalışıldığı, tam bir kölelik ve zulme biat`ın dayatıldığı güncel gerçeklikte; insanlık geleceksizleştirilmeye mahkum edilmektedir.Evrensel anlamda sermayenin merkezileşmesi ve yoğunlaşmasına paralel olarak yoğunlaşan bu karşı-devrimci saldırılara karşı, ezilen halklar homurdamakta yer yer karşı çıkışlarda bulunmaktadırlar. Egemenlerin tüm vahşi saldırılarına rağmen giderek artan bir itiraz ve direnme gerçekliğinden de bahsermek gerekmektedir. Ve bu mücadele eğiliminin giderek büyüyeceği, emperyalist-kapitalist vahşi saldırı ve yoketme politikalarının uygulanmasına paralel olarak daha da büyüyeceğini ifade etmek gerekmektedir. Her ne kadar ezilenlerin örgütlülük ve bilinç düzeyi geri olsa da, bunun gelişeceği ve yaşanılabilir bir gelecek mücadelesinin bilinçli özneleri olacağına olan inancımız büyüktür.
Yaşadığımız Avrupa ülkelerinde de her geçen gün işsizlik ve sosyal hak gaspları artmakta iken, siyasal-sosyal hak ve özgürlüklerimiz ciddi saldırılara tabi tutulmakta, gaspedilmektedir. Yeni yasal düzenlemelerle, ırkçılık devletler düzeyinde açık-gizli desteklenmekte, bizzat ırkçı-faşist örgütlenmelerin gelişmesine zemin sunacak politikalar uygulanmaktadır. Siyaset yapma, örgütlenme haklarımız terörize edilmekte, gerçek terör örgütleri tolere edilirken, devrimci-demokratik kurum ve örgütler hedef gösterilmekte, yönelinmekte ya da takip edilerek taciz edilmektedir. Yeni istihbarat yasaları ile izleme, dinleme, takiplerle, uyduruk gerekçelerle tutuklamalar yapılmakta, tehdit ve baskılar uygulanmaktadır. Amaç, demokratik muhalefet ve alternatif güçlerin sindirilmesi, bastırılmasıdır.
Ama tüm dezavantajlara rağmen, insanlığın ileriye doğru adımlarını engelleyemeyeceklerini gerici güçler de bilmektedirler. Onca önlem ve saldırıları da bu kaygı, korku ve telaşlarından kaynaklıdır. Ama öte yandan, kapitalist, emperyalist, faşist sömürü ve baskı cenderesine alınmış ezilenler silkinip ayaklanma potansiyelini bağrında taşımaktadır. Giderek alttan alta biriken tepki ve öfkeler, süreçte yaşanabilir başka bir dünyanın mümkünlüğü talebini gündemleştirecek ve bunun kavgasına tutuşacaktır. Bu, objektif bir durumdur ve gidişat bu yönlü olacaktır.
İşte burada biz demokrasi ve özgürlük mücadelsini yürüten güçler olarak, buna hazırlanmak, kurumlarımızı güçlendirmek, birliğimizi daha da pekiştirerek, tutuşacağımız büyük kavgalara hazır olmak durumundayız.
Gün daha yüksek birlik, bütünleşme ve yoldaşlaşma günüdür.Gün, enternasyonalist bir bilinçle, her nerede olursak olalım, emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı, anti-faşist, anti-emperyalist mücadeleyi kararlılıkla büyütme günüdür. Gün, kurumlarımıza daha güçlü sahip çıkarak, kitlelerle daha ileri ve kalıcı ilişkiler sağlama ve bütünleşme günüdür.
Umutluyuz ve inanıyoruzki; emperyalizm, faşizm ve gericilik kaybedecek ve biz kazanacağız!
Bu duygu ve düşüncelerimizle, tüm ilerici insanlık ailesinin yeni mücadele yılını kutluyor, mücadelelerinde başarılar diliyoruz.
İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu