“ÇOCUK İSTİSMARINA KARŞI” ADI ALTINDA; ŞERİAT YASALARI RESMİLEŞİYOR
Ülkemiz son on yılda sosyal, toplumsal, kültürel ve ahlâkî değişikliğe uğradı. Sosyal şoven ırkçılık toplumu etkilemede yeterli gelmeyince,İslam dini, şeriat kanunu üzerinden örgütlenmeye gidildi. Beşikteki bebeğe, üç yaşında çocuğu istismara ses çıkarmayan, taciz ve tecavüzü şeriat kanunuyla resmi kılmaya çalışan faşist bir devletle karşı karşıyayız. “Altı yaşında bir kız çocuğuyla evlenmenin bir sakıncası olmadığını”söyleyen, resmileştirilmek istenen sapkın bir kültürle karşı karşıyayız. Artık kendi öz kızına tecavüz eden, bunu fikriyle, zikriyle düşünen bir delirmiş gerici bir toplumla karşı karşıyayız.
Toplumsal bir yaranın önüne geçilmezse tedavisi mümkün olmayan kangrene dönüşecek kesin. Yüzlerce televizyon kanalı -ki bu televizyon kanalları cemaat veya tarikatların hizmetinde olup- devlet tarafından maddi ve manevi her yönlü desteklenmektedir. Tarikat ve cemaatlerin çocuklara dini yurtlarda uyguladığı insanlık dışı taciz ve tecavüze “Bir kere istismarla bir şey olmaz!” diyen bir sistemle karşı karşıyayız. Bin beş yüz yıllık köleci-feodal gerici dini (şeriatı) günümüzde yasal hale getirilmek istenmektedir. Kadını çirkin emellerini tatmin için köle pazarlarında satan, kadını seks objesi gören, tecavüzü, tacizi, şiddet uygulamayı kendine hak gören, “annesinin dizinin açıklığını nefis görüp tecavüzü etmeyi kendine hak bulan, çocuk yaşta kızına tahrik olan, öz kızına tecavüz etmeyi” yasallaştıran, meşrulaştıran, dini vaaz ve açıklamalar yapılıyor. İlerici, çağdaş televizyon kanalları kapatılırken, yüzlerce devlet destekli televizyon kanalı, radyo ve gazetelerde bilmem Kuran’ın hangi süresinde referans gösterilerek, tüm bu iğrençlikleri benimseyen, kabullenen bir toplum haline getirebiliyoruz.
Çürüyen, yozlaşan, ahlaki çöküntüyü, feodal Orta Çağ vahşetini, insanlığa sunulan nimet olarak gösteriliyor. Öyle bir şeriat kanunu ki, “yorgandan, battaniyeden, yastıktan” tahrik oluyorlar. Devlet eliyle beslenen bu aşağılık mahlukatlar toplumu karanlığa gömmek için, bütün iletişim araçlarını kullanıyor. İnsanlığı karanlığa gömmek istemektir. Düşünün ki, bir öğretim üyesi olarak üniversitede ders veren sözde “akademisyenler” Mekke’den getirdikleri zemzem suyunu Sapanca Gölü’ne dökerek “göle maya çalarak ya tutarsa” misali dünya aleme kendilerini rezil rüsva edip güldürüyorlar.
Bilinmeli ‘ki, tüm bu yaşanan insanlık dışı sapık ideoloji faşizmin topluma baskı ve korku yaratarak benimsetmek istediği çok yönlü bir projedir. Bu emperyalist sermayenin yürürlüğe koyduğu uzun yılları kapsayan, geri kalmış yarı sömürge ve yarı feodal İslam ülkesini egemenliği altına alma, egemenliğinde tutma projesidir. Din, İman, Namus, İffet adı altında her türlü ahlaksızlığı, namussuzluğu, tecavüzü, çocukları istismarı, hırsızlığı, yalanı vicdansızca yapıyorlar. Din üzerinden büyük bir sömürü rantı oluşturulmuş durumda. Din kursu adı altında çocuk istismarı, İmam Hatip Okulları fuhuş yuvaları haline getirildi.
Sokaklar kadın cinayetleriyle dolu, gün geçmiyor ki, merdiven altı Kuran kurslarında çocuklara tecavüz edilmesin. Çıldırmış cinsi sapık bir şeriatçı faşizm eğitimi ve kültürü altında her tür ahlaksızlığı ahlak gören bir toplumda yaşar hale geldik. Sokakta, yolda, evimizde, otobüste, Sinemada, yatak odasında her an her saat ve dakika tacize ve tecavüze uğrayabilirsiniz. Her an öldürülebilir, ıssız bir köşeye cansız bedeniniz atılabilir. Devlet delirmiş kendi gibi düşünmeyen herkesi hain, alçak, vatan haini ilan ediyor. Gayri Müslimler, azınlık milliyetler, mezhepler bu nevri dönmüş faşist devletin potansiyel katliam ve kırım tehlikesini yaşıyorlar.
Toplumsal patlama noktasına gelen çocuk istismarı Türkiye’de yaşayan bütün insanların sorunu halini aldı. Gelişen bu toplumsal tepkiyi örtmek için ve İslam’a dayalı şeriat yasasını sinsi ve göz boyarcasına “çocuk istismarcılarına karşı ağır cezalar getirilecek, bakanlıkça çalışmalar yapıldığı” açıklandı. Başbakan yardımcısı Bozdağ açıkladı. Ve devamla “12 yaş altında çocuk istismarına karşı ağır yaptırımlar üzerinde çalışmalar yürütülüyor,” dedi. Devletin bütün televizyonları ve yandaş televizyonları sürmanşet bu haberi verdiler. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da devlete destek verdi, vermesine ama kimse sormadı ya bu “12 yaş altı çocuk istismarına ağır yaptırımlar geliyor” neyin nesi? Peki 12 yaş üstü (çocuklara taciz ve tecavüz) çocuk istismarcıları ne olacaklar? Mahkemeye önden girip arkadan çıkacakları? Fetva verilmiş ve gizlice resmi hale getirilmiş durumda. “12 yaşında bir kız çocuğuna tecavüzcüsüyle evlenmeyi meşru ve dinimize caizdir,” hükmü resmi hale getirilmiş durumda. Bu ülkemizde yaşayan bütün insanlığın sorunudur. Bu kadını ikinci sınıf gören, hiçbir yasal hakkı olmayan, erkeğin kölesi gören Orta Çağ şeriat kanununu günümüze boyayarak yerleştirmektir. Kesinlikle bu insanlık dışı çocuk istismarına ve çıkarılmak istenen şeriatçı yasalara karşı toplumsal tepki göstermeliyiz. Çıkarılmak istenen İslami faşist yasalara müsaade etmemeliyiz.
Panislamist-Pantürkist devlet ve onun başı Erdoğan bütün iletişim araçlarını, televizyon ve yayın organlarını şeriatçı tekke ve cemaatlerin hizmetine sunmaktadır. “Amaca ulaşmak için, şeytanla bile yatağa girerim” sözünün özü faşizmin başı Erdoğan’ın karakterinde kendini dışa vuruştur. Şamar oğlan Erdoğan işine gelir Amerikan emperyalizmiyle Hilton Oteli’nde yatağa girer, işine gelir Rus ayısı Putin’le Moskova da oynaşır, altına yatar. Merkel’le fingirdeyerek harama el tutar. Tam bir Osmanlı saray yosması… Siyaseten yemediği ahlaksızlık yoktur. Tam bir siyaset orospusu olmuş. Atalarının yolunda kusursuz. Efrin’i işgal etmek için kimlerin altına yattığını iyi okumak gerekir. Uluslararası burjuva siyasette “fahişeliğiyle” meşhur Erdoğan’ı emperyalist sermaye iyi tanıyor. Erdoğan’ın diktatoryal heveslerle sürdürmeye çalıştığı sistem bir çürüme ve yıkım içinde.
Başta Amerikan emperyalizmi, NATO ve Rus emperyalist dahil, Erdoğan’a kimse güvenmiyor. Korkuyla yatıyor, korkuyla kalkıyor. Bu korkudan olacak ki; Hitler faşizmini aratırcasına ağzında salyalar akıtarak bağırıyor, çağırıyor, kuduruyor. Tam bir kuduz olmuş köpek misali önüne gelen kadın erkek kendine karşı herkese düşmanlık yapıyor, yok etmek istiyor. Cinsiyetçi olduğu kadar, aynı zamanda kadın düşmanı bir iblistir Erdoğan. Öyle ki, Orta Çağ’ı aratırcasına kadın düşmanlığı yapıyor; kadın mı kız mı o da belli değil?” diyecek kadar adileşiyor.
Ülkemizde süren açık faşizme karşı kadın erkek, genç ihtiyar, Türk-Kürt, Alevi, Sünni, Ermeni Laz, Arap Çerkez, yanı haksızlığa, eşitsizliğe, tacize, tecavüze, çocuklara istismara ve haksız kirli ırkçı faşist işgalci savaş güruhuna karşı birleşmeliyiz. Yıkılmaz, aşılmaz direniş kaleleri olalım. Bu haksız gerici savaşa karşı kadınlara, çocuklara yapılan katliama, zulme ve açlığa dur demek için haklı ve meşru bir direnişi zafere götürmenin şartları mevcut. Yeter ki inanalım, sebat edelim. Yarınlar bizim, gelecek halklarımızın kuracağı yeni halk demokrasisinde.
Hasan AKSU
27.02.2018