AvEG-Kon’un basına gönderdiği açıklamayı olduğu gibi yayınlıyoruz.
“Faşist Diktatör Erdoğan Defol!
Faşist diktatörü ve ona kucak açan Alman devletini her yerde protesto edelim!
Merkel hükümeti, dün kendilerine Nazi diyen faşist Erdoğan’ı 28-29 Eylül 2018 tarihlerinde devlet töreniyle ağırlayacak. Bir daha hatırlatıyoruz ki, Alman devleti bu karşılamayla sömürgeci faşist Türk devletine desteğini bir kez daha göstermekte ve onun işlediği insanlık suçlarına ortak olmaktadır.
2015 Temmuz’undan bu yana kirli savaşı derinleştiren faşist diktatör Erdoğan, seçim sonuçlarını manipüle ederek, gayri-meşru ve yasadışı biçimde tek adam diktatörlüğünü ilan etti. “Demokratik” Avrupa’da bunu kabullendi.
Başta HDP ve bileşenleri olmak üzere, Kürt halkına, devrimcilere ve kendisine muhalif olan her kesime yönelik katliam, işkence, işten atma, kitlesel gözaltı ve tutuklamalar devam ediyor. HDP Eş Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş gibi Alman, Fransız, Amerikalı gazeteci ve insan hakları savunucularını zindanda tutarak rehin politikası uyguluyor.
Alman Devleti bugüne kadar faşist Erdoğan’la yaptığı askeri-ekonomik işbirliği ile sömürgeci faşist Türk devletinin insanlık suçlarına ortak olmuştur. Merkel hükümetinin ortak olduğu ve 28-29 Eylül’de ortak olacağı katliamların listesi uzundur;
Aralarında çocukların da olduğu sivillere yönelik Türk ordusunun yaptığı Roboski katliamı. IŞİD çeteleriyle işbirliği içinde Suruç ve Ankara katliamı. Türk ordusu ve özel harekât timlerinin gerçekleştirdiği Cizre, Sur, Silopi, Gever katliamı. El Nusra gibi katliamcı çetelerini yerleştirmek için Alman tankları eşliğinde Kürt toprağı olan Efrin’e yönelik işgal ve katliam. Dersim dağlarında yaşayan tüm canlıların yangınla yok edildiği doğa katliamı Türk devletinin insanlık suçlarından bir kaçıdır.
Gayrı-meşru ve hukuksuz biçimde ilan ettiği tek adam diktatörlüğüne dayanarak devlet kurumlarında cihadist İslam anlayışa uygun yasal düzenlemeler yapılıyor. Kadınların özgürlük mücadelesi başta Erdoğan’ın çağrısıyla bir kadın kıyımı ve katliamına dönüşmüş durumda. İnanç özgürlüğü talep eden Aleviler ve seküler toplumdan yana olan herkes linç ediliyor ve devlet şiddetine uğruyor.
15 Temmuz 2016 dan buyana yüzlerce seçilmiş belediye başkanı tutuklandı ve belediyelere kayyum atandı. Basın ve yayın kuruluşu kapatıldı. 200’den fazla gazeteci ve yazar, onlarca hukukçu ve akademisyen, on binlerce işçi, öğrenci, kadın tutuklandı. Düşünce ve basın özgürlüğü adına ne varsa yok edildi. Ve son olarak toplumun vicdanı, adalet arayışı, katliamcı devletten hesap sorma iradesini temsil eden Cumartesi Annelerinin 700. haftasına saldırdı. İnsanlık dışı çalışma koşullarına rağmen biat kültürüyle susturulan işçilerin sesi olan 3. Havalimanı işçilerine yönelik devlet terörü faşist Erdoğan ve onun temsil ettiği zihniyetin çıplak halidir. 28-29 Eylül’de Almanya’da devlet töreniyle karşılanacak olan da bu zihniyettir.
Devletlerin devletlerle yaptığı kirli işbirliğini ancak halklarla halkların güçlü dayanışması bozar. 28-29 Eylül her türlü demokratik hak ve özgürlüğün yok sayılacağı yeni bir kirli ittifak ve anlaşmaya vesile olacaktır. Bu anlaşmalar sadece Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu halkları değil, tüm halkları yaralayacaktır.
Faşist Erdoğan’ı 28 Eylül’de devlet töreniyle karşılayacak ve 29 Eylül’de Köln’de yandaşlarıyla buluşturacak olan Alman devletini kınıyoruz.
AvEG-Kon olarak, göçmen ve yerli tüm işçi ve emekçileri, gençleri, kadınları faşist diktatör Erdoğan ve onu davet ederek, suçlarına ortak olan Alman devletini her alanda protesto etmeye, 28 Eylül’de Berlin’de ve 29 Eylül’de Köln’de yapılacak eylemlere kitlesel olarak katılmaya çağırıyoruz.
AvEG-Kon
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu