Dün gece geç saatlerde açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın evlerinin basılarak gözaltına alınmasının ardından polis bugün tüm gün Ankara’da Yüksel Caddesi ve Konur Sokak’ta terör estirdi.Avukatları Gülmen ve Özakça’nın yarın adliyeye çıkarılacağını belirtirken,destek için Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önüne gelen ailelere ve kitleye polis azgınca saldırdı.
Basın emekçileri,aileler ve destekçiler tüm gün alandan yaptıkları canlı yayınlarla olanların hızlıca yayılmasını sağladılar. Video ve görüntülere bakıldığında ülkemizdeki faşizmin hak ve adalet arayışları karşısına bir kez daha faşist kolluk kuvvetlerinin pervasız saldırısını koyduğuna tanık olduk.
Genç bir kadını saçlarından sürükleyen kolluk kuvvetleri,küfürlerle kitleyi provake etmeye çalıştı.
Semih Özakça’nın annesi ve eşinin baskıları ve gözaltıları protesto etmek için süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladıklarını açıklamalarının ardından polis kitleye tekrar saldırdı. Polis aracının içerisine gaz sıkıldıktan sonra içeri kitlenen Esra Özakça astım hastalığı nedeniyle fenalaştı.Araçta bulunanların bu işkenceye maruz bırakılmasının ardından, araçta bulunan oğlunu bulmaya çalışan Veli Saçılık’ın annesi polisler tarafından yerde sürüklendi ve tekmelendi.
Faşizmin alçaklık tarihine eklenen bu görüntüler, hafızalarımıza kazındı.Hiç kuşku yok ki,emekçilerin taleplerine kulaklarını tıkayıp ülkeyi OHAL/KHK boyunduruğu ile yöneten faşist diktatörlük er geç bu yaptığı zalimliğin cezasını bulacaktır. Saldırının bu kadar zorbaca olması korkunun da çok fazla olduğunun göstergesidir ve hiç kuşku yok ki her geçen gün baskıyı daha fazla artırarak, emekçi halkımızı baskılayan rejim eninde sonunda zincirlerinden boşalmış öfkenin gazabından kurtulamayacaktır.