8 Mayıs 1945, Hitler Faşizminin yenilgisi.
8 Mayıs 1945’te Stalin önderliğindeki Sovyetler Birliği, Hitler faşizmini yendi.
Avrupa kıtasına yayılan faşist barbarlık, 8 Mayıs 1945’te öldürücü darbeyi aldı. Reichstag binasında Kızıl Bayrak dalgalandırıldı.
60 milyon civarında insanın yaşamını yitirdiği İkinci Dünya Savaşı ve yarattığı tahribat tarihteki hiçbir savaşa benzemezken, Faşizm karşısında sosyalizmin zaferini tüm dünyaya armağan eden Kızıl Ordunun zaferi de tarihteki tüm askeri zaferlerin en ilerisidir.
Tüm çarpıtma, sahte belge, Stalin düşmanlığı üretilerek karalanmaya çalışılan mücadele tarihi ve 8 Mayıs 1945; Faşizmden kurtuluş ve 20. yüzyıl da komünistlerin öncülüğünde kazanılmış büyük bir zaferdir.
Faşizm karşısında sosyalizmin zaferini tüm dünyaya armağan eden kahramanları saygıyla anıyoruz.
SSCB’nin önderi ve Kızıl Ordunun Başkomutanı Josef Stalin’in “zafer günü” yaptığı konuşma;
“Yoldaşlar! Kadın ve erkek yurttaşlar!
Almanya’ya karşı büyük zafer günümüz geldi. Kızıl Ordu’ya ve müttefiklerimizin kuvvetlerine diz çöktürmeye çalışan faşist Almanya, mağlup olduğunun farkına vardı ve koşulsuz teslim olduğunu ilan etti.
Mayıs’ın yedisinde ön protokol yapılarak Rheims şehrinde teslim olma anlaşması imzalandı. 8 Mayıs günü Alman Üst Komutası, Müttefik birlikler Sovyet başkomutanlık temsilcileri huzurunda 8 Mayıs saat 24:00’da yürürlüğe girmek üzere Berlin’de teslimiyet anlaşmasını imzaladı.
Alman elebaşlarının antlaşma ve mutabakatları paçavra olarak gören tutumlarından haberdar olarak, sözlerine güvenmek için hiçbir nedenimiz yoktu. Fakat, bu sabah, teslimiyet anlaşmasının baskısı altında, Alman güçleri silahlarını bırakmaya ve topluca teslim olmaya başladılar. Bu artık önemsiz bir kağıt parçası değildir. Bu Almanya’nın silahlı kuvvetlerinin hakiki teslimi oluşudur. Çekoslavakya’da hala bir Alman grubunun teslim olmaktan imtina ettiği doğrudur. Ama Kızıl Ordu’nun onları yola getireceğine güveniyorum.
Şimdi Almanya’nın nihai mağlubiyetinin bu tarihi gününde bütün haklılığımızla söylebiliriz ki, Alman emperyalizmine karşı halkmızın büyük zafer günü gelmiştir.
Anavatanımızın özgürlüğü ve bağımsızlığı adına yaptığımız büyük fedakarlıklar, savaş nedeniyle halkımızın maruz kaldığı sayılamayacak yoksunluklar, cephe gerisinde ve ötesindeki çarpıcı işler, anavatan sunağında yerini almış, beyhude olmadan, düşmana karşı kesin zaferle taçlanmıştır. Slav halklarının varoluşu için çağlardır sürdürdüğü mücadele Alman işgalciler ve Alman tiranlığına karşı zaferle sona ermiştir.
Bundan böyle halkların özgürlüğünün yüce sancağı ve halklar arasında barış Avrupa üzerinde dalgalanacaktır.
Üç yıl önce Hitler Sovyetler Birliği’nden Kafkasları, Ukrayna’yı, Belarusya’yı, Baltıkları ve başka bölgeleri kopararak onu parçalamayı da içeren emellerini herkese duyurmuştu. Açıkça “Rusya’yı bir daha asla doğrulamayacağı bir biçimde yok edeceğini” söylemişti. Bu üç yıl önceydi. Fakat, Hitler’in çılgınca fikirleri gerçekleşemedi- savaşın gelişimi bu fikirleri dört bir yana savurdu. Aksine Hitlerin deli saçmalarının tam tersi vuku buldu. Almanya tamamen yenildi. Alman güçleri teslim oluyor. Sovyetler Birliği ne parçalanmış ne de Almanya’nın mahvını seçmiş olsa da zaferi kutluyor.
Yoldaşlar!
Büyük Yurtsever Savaş nihai zaferimizle sonuçlanmıştır. Avrupa’daki savaş süreci sona ermiştir. Barışçıl gelişim süreci başlamıştır.
Sevgili erkek ve kadın yurttaşlarım, sizi zaferimiz için kutluyorum.
Anavatanımızın bağımsızlığı ve düşmana karşı zaferimizi sağlayan Kızıl Ordumuzun kahramanca zaferine şan olsun!
Muzaffer halkımıza, büyük hallkımıza şan olsun.
Düşmana karşı mücadelede düşen kahramanların ve halkımızın özgürlüğü ve mutluğu için canını verenlerin ebedi zaferine!”