“Avusturya’da İşçi odaları olarak bilinen ve çalışanların resmi ve Anayasal düzeyde tanınan kurumu olan Arbeiterkammer (İsçi Odaları) seçimlerinde çeşitli burjuva sendikal fraksiyon listelerinin dışında çeşitli devrimci demokratik kitle örgütlerinin bileşen olarak üye olduğu KOMintern – Kommunistische Gewerkschaftsinitiative – İnternational (Komünist Sendikal İnisiyatif – Enternasyonal) 2019 yılında gerçekleşen seçimlere Avusturya’nın üç eyaletinde katılarak işçi odalarında fraksiyon listesi olarak temsiliyetini oylarını yükselterek daha fazla temsilci ile işçi parlamentosu ve meçlisinde temsilcilerle yer almayı hedeflediğini açıkladı.” Komintern bileşeni ve kurucu kurumları arasında yer alan ATİGF´in demokratik kamuoyuna yaptığı açıklamayı yayınlıyoruz.
Avusturya İşçi Odaları Seçimlerinde KOMintern`i Destekleyelim, Sendikal Mücadeleye Katılarak, İşçi ve Emekçilerin Mücadele Mevzilerini Güçlendirelim.
Avusturya`da İşçi ve emekçilerin örgütlü mevzilerini güçlendirme, iş yeri ve sendikal mücadele örgütlenmelerini daha ileri ve güçlü bir noktada örgütleme noktasında önemli bir süreç içerisinde bulunmaktayız. Avusturya burjuvazisinin yönetim dümenine ırkçı ve sağcı ÖVP-FPÖ koalisyonunun geçmesiyle birlikte Avusturya İşçi sınıfının ve emekçilerinin can bedeli mücadelelerle kazanılmış ekonomik, demokratik ve siyasal hakları adeta biçilerek yok edilmektedir. Zengin ile yoksul arasındaki makas gittikçe açılmakta, emek ile sermaye arasındaki çelişki derinleşerek devam etmekte. 1 Eylül 2018 tarihinde 12 Saat günlük çalışma yasasını meclisten geçirerek yürürlüğe sokan egemenler sağlık, eğitim, işsizlik ücreti gibi bir çok alanda ciddi kısıtlamalarla da işçi ve emekçi kesimleri yoksulluğa itmektedirler. Buna karşın ise Avusturya´da işçi ve emekçilerin sendikal örgütlenmeleri sınıf işbirlikçi sarı sendikaların yönetimiyle izole edilmiş, farklı iş alanlarının toplu sözleşme görüşmelerinde kendisini dışa vuran kirli pazarlıklarla işçi ve emekçilere yoksulluğu dayatan politikalara ise bu baylar ortak olmuştur. Yine buna karşın ise işçi sınıfının devrimci demokratik sendikal örgütlenmelerini yaratma noktasında ise Avusturya işçi sınıfının dağınık ve kendiliğinden güçleri son 25 yıllık bir süreç içerisinde nicel ve nitel olarak bir gelişim kaydedememiştir. Bu durum esas olarak geçerliliğini korusada son aylarda yaklaşık 100.000 üzerinde bir emekçi kitle Viyana`da gerçekleşen yürüyüşle 12 Saat çalışma yasasını protesto etmiş, sosyal sigortalar kurumunun özelleştirilmesi adımlarına karşın yine binlerce emekçi sokağa dökülmüştür. Henüz örgütlü mücadeleyle bağları zayıf olan, ancak sisteme karşı öfkesi büyümeye başlayan büyük bir emekçi kesimin öfkesinin mayalandığını görmekteyiz.
Son olarak ise Viyana`da hükümeti protesto temelinde başlayan perşembe yürüyüşlerine sürekli olarak 5 ile 10 bin civarında insanın katılması bu öfkenin daha fazla sokağa çıkarak mücadeleyle temas etmesini sağlayan faktör olmuştur.
İşçi ve emekçi kesimlerin daha fazla sokağa çıkmaya başladığı bu dönemde iş saatlerinin kısaltılması mücadelesi başta olmak üzere, eşit ise eşit ücret talebi, yarım asırdır ücretlerin hiçbir şekilde yerinden oynamamış olmasına oluşan tepkilerle emekçiler sokaklara çıkabilmektedir. Buna karşın ise Avusturya burjuvazisi işçi sınıfının enternasyonal karakterini ırkçı ve ayrımcı politikalarla parçalamak için ırkçı ve söven politikaları emekçilere yoğun bir manipülasyonla pompalamaktadır. Avrupa`da ırkçılığın ve ırkçı popülist hareketin gittikçe güçlenmesine rağmen işçi ve emekçi kesimlerin reaksiyon göstermesinin işçi sınıfının enternasyonal mücadelesi bakımından çok daha büyük önem arz etmektedir. Ezilen kitlelerin daha fazla sokağa çıkması için mücadeleyi göçmen ve yerli emekçiler olarak birlikte sürdürmek, sınıfın örgütlü mevzilerini güçlendirmek için mücadeleyi ileriyi taşımalı, kitlelere isyan etmenin, öfkeyi sokağa ve örgütlü mücadeleye taşımanın meşru ve gerekli olduğunu anlatmalıyız. Yukarı Avusturya işçi odalarının yaptığı bir araştırmaya göre çalışanların %46`lik bir kesimi aldığı ücretle geçinememekte. Özellikle gastronomi alanında çalışanlar açısından bu sayı %74, temizlik alanında ise %75, kuaförlerde ise bu sayı %79`dur. İşçi sınıfının en yoksul kesiminin olduğu bu branşlarda ezici çoğunluk olarak Yardımcı İşçiler, Kadınlar, Göçmenler ve Gençler çalışmaktadır.
Kaynak:(https://ooe.arbeiterkammer.at/service/presse/Gastronomie_und_Reinigung__Geld_reicht_nicht_aus.html)
Bu açıdan en fazla sömürülen bu kesimlerin mücadele etmesi için görevlerimizde yoğunlaşmalı, işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesini güçlendirmek için çalışmalıyız. Başta üyelerimiz olmak üzere, tüm emekçileri işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesini geliştirmek için bileşeni olduğumuz KOMintern örgütlenmesini işçi odaları seçimlerine girdiğimiz üç eyalette destekleme, çalışmalarına katılmaya çağırıyoruz. Tirol, Viyana ve Niederösterreich eyaletlerinde gerçekleşecek olan AK (İşçi Odaları) seçimlerinde mektuplu oylarımızı KOMintern`e verelim, mücadelesine katılalım. İşçilerin kaybedeceği zincirleridir, kazanacakları ise koskoca bir Dünya`dır!
Seçim Tarihleri:
TIROL: 28.01. – 07.02.2019
VIYANA ve NIEDERÖSTERREICH: 20.03. – 02.04.2019
ATİGF (Avusturya Türkiyeli İşçi ve Gençlik Federasyonu)